Müzik duygu ve düşüncelerin ses almış halidir. İçinizden geçen her türlü duygu, düşünce ve isteğin beli bir biçim ve anlamlı titreşimler hali olarak da düşünebiliriz. Özellikle sevgi, aşk, hasret, umut, öfke, çaresizlik duygularını anlatırız müzikle. Dünya üzerinde hangi ülkede olursanız olun konuşulan ve anlaşılan tek dildir. Bu nedenle aslında her gün Dünya Müzik Günü olmalıdır.
Müzik en eski çağlardan beri vardır. Hatta müzik özellikle hastalıkların tedavisinde kullanılan bir daldır. Osmanlı döneminde Orta Çağ’da ruh hastalıkları anlaşılamamış, hatta ruh hastaları çeşitli işkencelere bile maruz kalırken Osmanlı İmparatorluğu’nda bu tür hastalar yapılan özel hastanelerde müzik ile tedavi ediliyordu. Bunu biliyor muydunuz? Müzik bir güçtür. Müzik dinlendirir, müzik eğlendirir, müzik düşündürür. İşte bu nedenle her gün Müzik Günü olmalıdır.
Batı ülkeleri müziğin bu eşsiz kıymetini geçte olsa anlamış ve ilk olarak 1981 yılında Fransız Müzik ve Dans yönetmeni Maurice Fleuret tarafından müziğin birleştirme gücü düşünülerek sunulan tasarı kabul edilerek, birçok ülkede 21 Haziran Dünya Müzik Günü olarak kutlanmaya başlamıştır.