Rus Edebiyatında Toplumsal Cinsiyet
Rus Edebiyatında Toplumsal Cinsiyet
355.50 TL
Satıcı: Süper Kitap Stok (1)
%100
Süper Kitap
Git
Ücretsiz Kargo
Rus Edebiyatında Toplumsal Cinsiyet
Rus Edebiyatında Toplumsal Cinsiyet
355.50 TL
Satıcı: Süper Kitap
Kargo Fırsatı
150.00 TL ve Üzeri Siparişlere
Ücretsiz Kargo Fırsatı
Ücretsiz Kargo Fırsatı
Listeme Ekle
Stok (1)
%100
Süper Kitap Cinsiyetin kültürel maskesi de diyebileceğimiz toplumsal cinsiyet kavramından hareketle XX. yüzyılın 60’lı yıllarından itibaren yaygınlık kazanmaya başlayan alana olan ilginin artma nedeni, pek çok toplumun ataerkil özelliklerinin hâlâ baskın olmaya devam ediyor olmasıdır. Bu bağlamda dünyanın farklı yerlerinde olduğu gibi Rusya’da da toplumsal cinsiyet eşitliği stratejisinin uygulanmasının önündeki en önemli engellerden biri, kuşkusuz toplumda var olagelen toplumsal cinsiyet klişeleridir. Nitekim kitabımızdaki örnekler arasında yer alan eşitlik adı altındaki SSCB’de bile bu kez Sovyet ataerkilliğinin kendini göstermesine ve kadının eşi yerine devlete tabi kılınmasına tanık oluruz.
Toplumsal cinsiyet eşitsizliğine ve eşitsizliğe eşlik edenin ve üretenin farklı sosyal, ekonomik ve siyasi koşullar ve hatta tarihsel özellikler olmayıp aslında toplumların zihinlerinde yaratılmak istenen ve yaratılan düzende kadını geri planda tutmanın bir parça da “işe geldiği gibi davranmak” olduğunu söylemek mümkündür. Bu noktada dünyamızı daha insancıl ve yaşanılır kılacak toplumsal cinsiyet eşitliği ilkelerinin uygulanıp uygulanmaması bireylere/
toplumlara bağlıdır, denilebilir. Günümüzde ise daha yaşanabilir bir dünya için toplumların yeni bir tür toplumsal cinsiyet sistemi inşa etme vakitlerinin çoktan geldiği somut gerçeğiyle karşı karşıyayız. Belki de artık bizlere düşen, konunun önemini daha sık ve daha yüksek sesle dillendirebilmektir.
Toplumsal cinsiyet eşitsizliğine ve eşitsizliğe eşlik edenin ve üretenin farklı sosyal, ekonomik ve siyasi koşullar ve hatta tarihsel özellikler olmayıp aslında toplumların zihinlerinde yaratılmak istenen ve yaratılan düzende kadını geri planda tutmanın bir parça da “işe geldiği gibi davranmak” olduğunu söylemek mümkündür. Bu noktada dünyamızı daha insancıl ve yaşanılır kılacak toplumsal cinsiyet eşitliği ilkelerinin uygulanıp uygulanmaması bireylere/
toplumlara bağlıdır, denilebilir. Günümüzde ise daha yaşanabilir bir dünya için toplumların yeni bir tür toplumsal cinsiyet sistemi inşa etme vakitlerinin çoktan geldiği somut gerçeğiyle karşı karşıyayız. Belki de artık bizlere düşen, konunun önemini daha sık ve daha yüksek sesle dillendirebilmektir.
Tüm Yorumlar