“İnsan tabiatın misafiridir ve ona uygun davranmalıdır."
Friedensreich Hundertwasser
Günümüzden yaklaşık 300 bin yıl önce ortaya çıkan insanlardan bu yana doğal kaynaklar kullanılmaktadır. İnsanın sayıca az, arazi ve kaynakların ise çok bol olduğu o dönemlerde var olan doğal denge bozulmadan sürdürülebilmiştir. Medeniyetin sıçrama taşları olan tarımın keşfi, endüstri devrimi ve bilgi çağı ile ortaya çıkan nüfus artışı, insan ihtiyaçlarının çeşitlenmesi ve kentleşme beraberinde doğal kaynakların tükenmesi ve çevre kirliliklerine neden olmuştur. Günümüzde artık çevresel problemler çerçevesinde aşırı hızlı ve plansız kentleşme beraberinde doğal kaynak yönetimi, doğal kaynakların taşıma kapasiteleri, kent konforu, yaşanabilir kentler ve kent ekolojisi gibi yeni kavramları gündeme getirmiştir. Bu kitabın konusu olan ve kentleri birer insan ekosistemi olarak inceleyen kent ekolojisi araştırmaları da tam bu dönemin ürünü olup yer bilimleri, toprak bilimleri, biyoloji, planlama, şehircilik, mimarlık, ekoloji, botanik, zooloji, iklim bilimleri, sosyoloji, ekonomi, politik bilimler gibi birçok disiplinden yararlanmakta ve disiplinler arası bir çalışma sahası ortaya koymaktadır. Kent ekoloji, ülkesel ve bölgesel kalkınma modellerinin belirleyiciliğinde yeni gelişim alanları için ekolojik parametrelere uyumlu planlamaların yapıldığı, koruma-kullanma dengelerinin sağlandığı yöntemleri kullanır. Kısaca kent ekolojisi kentsel büyümenin ekolojik yaklaşımla planlamasıdır. Bu bağlamda bu kitabın; akademisyenler, öğrenciler, politikacılar, yerel yöneticiler ve kent çalışmaları yapan araştırmacılar için bir kılavuz olacağı düşünülmektedir.
Friedensreich Hundertwasser
Günümüzden yaklaşık 300 bin yıl önce ortaya çıkan insanlardan bu yana doğal kaynaklar kullanılmaktadır. İnsanın sayıca az, arazi ve kaynakların ise çok bol olduğu o dönemlerde var olan doğal denge bozulmadan sürdürülebilmiştir. Medeniyetin sıçrama taşları olan tarımın keşfi, endüstri devrimi ve bilgi çağı ile ortaya çıkan nüfus artışı, insan ihtiyaçlarının çeşitlenmesi ve kentleşme beraberinde doğal kaynakların tükenmesi ve çevre kirliliklerine neden olmuştur. Günümüzde artık çevresel problemler çerçevesinde aşırı hızlı ve plansız kentleşme beraberinde doğal kaynak yönetimi, doğal kaynakların taşıma kapasiteleri, kent konforu, yaşanabilir kentler ve kent ekolojisi gibi yeni kavramları gündeme getirmiştir. Bu kitabın konusu olan ve kentleri birer insan ekosistemi olarak inceleyen kent ekolojisi araştırmaları da tam bu dönemin ürünü olup yer bilimleri, toprak bilimleri, biyoloji, planlama, şehircilik, mimarlık, ekoloji, botanik, zooloji, iklim bilimleri, sosyoloji, ekonomi, politik bilimler gibi birçok disiplinden yararlanmakta ve disiplinler arası bir çalışma sahası ortaya koymaktadır. Kent ekoloji, ülkesel ve bölgesel kalkınma modellerinin belirleyiciliğinde yeni gelişim alanları için ekolojik parametrelere uyumlu planlamaların yapıldığı, koruma-kullanma dengelerinin sağlandığı yöntemleri kullanır. Kısaca kent ekolojisi kentsel büyümenin ekolojik yaklaşımla planlamasıdır. Bu bağlamda bu kitabın; akademisyenler, öğrenciler, politikacılar, yerel yöneticiler ve kent çalışmaları yapan araştırmacılar için bir kılavuz olacağı düşünülmektedir.
Tüm Yorumlar