Gözlüklerin Üzerinden Hatırlamalar Ötüken Neşriyat
Yusuf Kenan’ın eski işyeri; bilhassa ikindi vakitlerinde çayın poşetsiz demlendiği, sohbetlerin çeşitli konuları kapsadığı unutulmaz anlara mekânlık etti. Buraya kimler uğramazdı ki? Meşhur "Sarı Kurdelem Sarı” türküsünün bestekârı Malatyalı Fahri Kayahan, Yusuf Kenan’ın daimî müşterisiydi. Sessizce bir kenarda oturur, büyük bir ciddiyetle sohbetleri dinlerdi. Giyimindeki titizlik ve zevklilik aşikâr olan Sait Paşa da buranın müdavimlerindendi. İstanbul’un meşhur eczacılarından, giyim kuşamına titizliğiyle bilinen Pamuk Eczanesi sahibi Kemal Pamukçu da terzihanedeki sohbetlere katılanlardandı. Zaman zaman Beyoğlu’nda rastlanan bir İngiliz centilmeni görüntüsündeki Galatasaraylı eski atlet Rauf Bey, bir devrin meşhur spiker ve spor adamı, giyimine titizlenen ve dikişte neler beklediğini sırayla nota döken Eşref Şefik de sohbet müdavimiydi. Tabii sohbetlerin ve Yusuf Kenan’ın terzihanesine gelenlerin en saygını, mütevazı fakat bir o kadar da vakuru Yesari Asım Arsoy’du. Arsoy’un yanında çoğu zaman vefakâr ve hayatını ARsoy’a vakfetmiş talebesi Dr. Bülent Gündem olurdu. … Yesari Asım Arsoy’un ismindeki "Yesari” takısı Neyzen’in oldukça ilgisini çekmişti. Üstad’ın meşhur talik hattatı Mehmed Esad Yesarî ile, oğlu Yesarizade İzzet ile bir yakınlığının bulunup bulunmadığını öğrenmek istemişti. O yüzden Üstad’a "Yesarizadelerden misiniz?” diye sormuştu. Üstad da, "Asımâ biz zade değiliz zatız/Duvaklı doğmuşuz biz hüdâdâdız” deyişiyle Neyzen Tevfik’in sorusunu cevaplamıştı. Üstad’ın bu cevabı Neyzen Tevfik’in çok hoşuna gitmişti.
Tüm Yorumlar