Yeşil çay; doğada yetişen, bilimsel (Botanik) adı Camellia Sinensis olan çay bitkisinin, üretim aşamasında belli işlemlerden geçerek, elde edilen bir çay çeşididir. Siyah çay ile aynı bitkiden elde edilir fakat üretim aşamasındaki farklılık, yeşil çaya kendine has özellikler kazandırır.

Diyabet: Yeşil çay, yemeklerden sonra içildiğinde, kan şekeri artışını düşürerek, glukoz seviyesini düzenler ve bu da insülin artışını ve yağ depolamayı engeller.

Kalp ve Kolesterol: Yeşil çay, içeriğinde bulunan kateşin ve polifenoller sayesinde kalbi korur ve kandaki kötü kolesterolü düşürür. Aynı zamanda iyi kolesterolün oranını arttırır.

2006 yılında, Amerikan Tabipler Birliği’nin yayımladığı makalede, yeşil çay tüketiminin kardiyovasküler hastalıklara bağlı ölüm oranlarını düşürdüğü sonucu ortaya çıkmıştır. Araştırma, 1994 yılından itibaren yaş aralığı 40-79 olan, 40.000 Japon denek katılımıyla yapılmış ve her gün yeşil çay içenlerin içmeyenlere göre, kardiyovasküler hastalık riskinin düştüğü sonucuna varılmıştır.¹

Kanser: Yeşil çayın, içeriğinde bulunan flavonoidler sayesinde, vücuttaki kanserli hücreleri öldürüp etrafındaki sağlam dokuya zarar vermediği ve böylece kanser riskini düşürdüğü söyleniyor.

Hatta, yeşil çay tüketiminin yüksek olduğu ülkelerde, kanser hastalığı oranının görece daha düşük olduğu tespit edilmiş. Fakat bu istatistik, bilimsel bir kanıttan çok veri olarak değerlendirebilir.²

Zayıflama: Yeşil çayın zayıflama üzerindeki etkisi, üzerinde en çok tartışılan faydası diyebiliriz. Özünde bulunan kateşinlersayesinde yağ yakımı ve metabolizmayı hızlandırıcı özelliği olması yapılan birçok araştırmayla gözlemlenmiştir.