Çağlar Boyunca Kadın Gözüyle Spor
Çağlar Boyunca Kadın Gözüyle Spor
251.50 TL
Satıcı: Süper Kitap Stok (1)
%100
Süper Kitap
Git
Ücretsiz Kargo
Çağlar Boyunca Kadın Gözüyle Spor
Çağlar Boyunca Kadın Gözüyle Spor
251.50 TL
Satıcı: Süper Kitap
Kargo Fırsatı
150.00 TL ve Üzeri Siparişlere
Ücretsiz Kargo Fırsatı
Ücretsiz Kargo Fırsatı
Listeme Ekle
Stok (1)
%100
Süper Kitap Kadının toplumsal eşitlik savaşımı, insanlık tarihi boyunca verilmiş nice savaşımların nice karşı koyuşların da tarihidir. Kadın; barışın, sevginin ve harmoninin hüküm sürdüğü anaerkil düzenin yerini ataerkil dünya görüşünün almasıyla dinsel, siyasal ve ekonomik dayatmalarla karşı karşıya kalmış; başlı başına bir birey, kişilik olarak görülmemiş; bedenine, ruhuna ve aklına yönelik katı toplumsal, geleneksel kısıtlamalarla, yasaklarla, aşağılanma ve baskıyla mücadele etmek zorunda bırakılmıştır. Kadının bu özgürlük savaşımı, içinde yer aldığı toplumun ve çağın özelliklerine, dünyayı kavrayış biçimine göre değişkenlik göstermekle birlikte hep daha ileriye, daha çok eşitliğe ve özgürlüğe yelken açmıştır. Çağımızda artık hemen hemen tüm toplumlar kadın haklarına verdikleri değer ve onlara eşitlik savaşımında tanıdıkları fırsatlar göz önüne alınarak sınıflandırılmakta, kadının özgür ve eşit olmadığı toplumlar gelişmemiş ya da az gelişmiş ülkeler kategorisinde yer almaktadır.
Kadın sadece politik katılımda ve medeni haklarda erkekten aşağı görülmekle kalmamış; sporda da ikinci sınıf muamelesi görmüş, toplumdaki işlevi neslin devamında oynadığı rol ve annelik olarak sınırlandırılmıştır. Kadın sporu da bu görüşler çerçevesinde ele alınmış; sporun kadını erkekleştireceği, onun nazik ve kırılgan yapısına aykırı düştüğü ve kadınsı zarafeti yok ettiği savı öne sürülmüştür. Ne var ki siyasal rejimler, kadındaki bu gizil gücü kendi ideolojileri, dünya görüşleri doğrultusunda spor konusunda da perçinlemek istemişler; bu olgu, Hitler Almanya'sında görüldüğü gibi güçlü, sağlıklı nesiller yetiştirmede kadın sporunun faşizan dünya görüşü doğrultusunda araçsallaştırılmasını da beraberinde getirmiştir.
Doç. Dr. Ayşe Atalay, bu kitabında insanlık tarihinin geçirdiği aşamaları ilk çağlardan itibaren ele almakta , kadın hareketlerini spor ve kadın bağlamında incelemekte ve Eski Türkler, Orta Çağ, Osmanlı, Hitler Almanya'sı ve Genç Türkiye toplumunun kadın hakları ve spor çerçevesinde panoramasını çizerek kadının spor yapmak konusunda karşılaştığı dirençlerin, bir toplumun sosyolojik ve siyasal yapısından ayrı düşünülmeyeceğini ortaya sermektedir.
Kadın sadece politik katılımda ve medeni haklarda erkekten aşağı görülmekle kalmamış; sporda da ikinci sınıf muamelesi görmüş, toplumdaki işlevi neslin devamında oynadığı rol ve annelik olarak sınırlandırılmıştır. Kadın sporu da bu görüşler çerçevesinde ele alınmış; sporun kadını erkekleştireceği, onun nazik ve kırılgan yapısına aykırı düştüğü ve kadınsı zarafeti yok ettiği savı öne sürülmüştür. Ne var ki siyasal rejimler, kadındaki bu gizil gücü kendi ideolojileri, dünya görüşleri doğrultusunda spor konusunda da perçinlemek istemişler; bu olgu, Hitler Almanya'sında görüldüğü gibi güçlü, sağlıklı nesiller yetiştirmede kadın sporunun faşizan dünya görüşü doğrultusunda araçsallaştırılmasını da beraberinde getirmiştir.
Doç. Dr. Ayşe Atalay, bu kitabında insanlık tarihinin geçirdiği aşamaları ilk çağlardan itibaren ele almakta , kadın hareketlerini spor ve kadın bağlamında incelemekte ve Eski Türkler, Orta Çağ, Osmanlı, Hitler Almanya'sı ve Genç Türkiye toplumunun kadın hakları ve spor çerçevesinde panoramasını çizerek kadının spor yapmak konusunda karşılaştığı dirençlerin, bir toplumun sosyolojik ve siyasal yapısından ayrı düşünülmeyeceğini ortaya sermektedir.
Tüm Yorumlar