Uylaşımcılığın hareket noktası bilimde daha yüksek uylaşımların mümkün olacağı düşüncesidir. Bu anlayışa göre, bilimsel bilgiye, özneler arası bir uylaşımı sağlamadan ulaşmak mümkün değildir. Uylaşımcı anlayış, genellikle, bilimsel kuramların kurulmuş birer inşa (construction) oldukları iddiasındadır. Bu anlayış, kuramların olgulara dayandığını iddia eden tecrübeci görüşten faklı olarak deneysel alanın birden fazla kuramla açıklandığı görüşüne sahiptir.Ülkemizin yetiştirdiği önemli felsefecilerden birisi olan Süleyman Hayri Bolay'ın bu eserinde Emile Boutroux'dan konuya açıklık getirecek iki tercümeyle, kuantum fiziğinin kurucusu Max Planck'ın Modern Fizikte Âlem Tasavvuru'nda dile getirdiği başlıca fikirlerden Bilimin (Oto)kritiği (Auto Critique de la Science) adlı esere uzanan bir bağlamda meselenin tartışılmasıyla, Korkut Tuna'nın yazdığı ve Batılı bilginin ülkemizde tek eleştirisi olan Batılı Bilginin Eleştirisi Üzerine adlı kitap gözetilerek, ve kendi bütünlüğü içinde bilimin sonu iddialarına karşı çıkan Deniz Belen'in konuya dair bir yazısıyla geniş ve kuşatıcı bir bütünlük kurulmaktadır. Büyük devletler adına dünyayı sömüren ekonomik tetikçilerin bilim adına; ama bilimi yaymak kılıfı altında nasıl cinayetler işlediklerinin, milletleri nasıl sömürdüklerinin anlatıldığı Bilimin Değeri hem uylaşımcı akımı yakından tanıtmak, hem de bu vesile ile “Bilimin Değeri Meselesi” etrafında ülkemizde bilim adamları ve felsefeciler arasında yeni tartışmaların açılmasına katkıda bulunmak amacındadır.
Tüm Yorumlar