Modern şehirlerde pek çoğumuz sabah kahvemizi Kenya’dan gelen kahve taneleriyle, İtalya’dan gelen espresso makinesiyle hazırlıyor, Bulgaristan’dan gelen reçeli, Mısır’dan gelen buğdaylarla üretilmiş ekmeğimize sürüyor, Bangladeş’te üretilmiş, Fransız malı kıyafetimizi giyip, Çin’de üretilmiş cep telefonumuzla epostalarımıza bakıp, Almanya’da üretilmiş arabamıza ya da belediye otobüsüne binerek, radyoda çalan Küba şarkıları eşliğinde, Japon, Hint, Meksika, Suriye restoranlarının önünden geçiyoruz.
İnternet sayesinde cep telefonlarımız ya da bilgisayarlarımızdan uluslararası gazeteleri okuyabiliyor, uluslararası piyasaları takip edip, kur hareketlerini anlık olarak izleyebiliyoruz. Akşam eve döndüğümüzde Amerikan dizileri ve talk - showları izliyoruz. Günlük yaşamımıza etkiyen her şey, yerel hayatlarımıza dünyanın dört bir yanından sızıyor ve biz buna küreselleşme diyoruz.
Peki küreselleşme gerçek mi? Nereye gidiyor? İşte bu soruların cevabını bu kitapta arıyoruz...
İnternet sayesinde cep telefonlarımız ya da bilgisayarlarımızdan uluslararası gazeteleri okuyabiliyor, uluslararası piyasaları takip edip, kur hareketlerini anlık olarak izleyebiliyoruz. Akşam eve döndüğümüzde Amerikan dizileri ve talk - showları izliyoruz. Günlük yaşamımıza etkiyen her şey, yerel hayatlarımıza dünyanın dört bir yanından sızıyor ve biz buna küreselleşme diyoruz.
Peki küreselleşme gerçek mi? Nereye gidiyor? İşte bu soruların cevabını bu kitapta arıyoruz...
Tüm Yorumlar